1980’lerde Avrupa’da başlayıp, 2000’li yıllarda yoğun olarak hissedilen popülist siyaset ögeleri, demokrasi kavramının ve ilkelerinin önemini yitirmesine yol açmaktadır. Hükümetler tarafından uygulanan popülist politikalar demokratik olarak algılanabilmekte ve demokrasi kusurlu bir hale gelebilmektedir. Demokrasinin sürekli sekteye uğra(tıl)dığı, henüz sivil toplum alanının oluşamadığı ülkelerde popülist siyaset, demokrasinin gerekliliklerine zarar vermektedir. Demokrasinin boşluk ve çatışmalarından yararlanarak tıpkı onun gibi görünen popülizmin ortaya çıkması modern dönemin kaçınılmaz bir sonucu olmuştur. Bu çalışma da demokrasinin bir gereğiymiş gibi ortaya koyulan uygulama veya söylemlerin, aslında popülist siyaset mantığını hakim kıldığı ve demokrasinin yerleşikleşmesini güçleştirip kusurlu hale getirdiği ortaya koyulmaya çalışılmış ve bir karşılaştırma yapılarak çözüm önerileri sunulmuştur.
Siyasetin Halet-i Ruhiyesi: Popülizm ve Demokrasi Dikotomisi
Siyasetin Halet-i Ruhiyesi: Popülizm ve Demokrasi Dikotomisi
Kerem Barış Altıntaş
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi
kerembaris_altintas@hotmail.com
ORCID: 0000-0001-9899-4100
Özgür Önder
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi
ozgur.onder@dpu.edu.tr
ORCID: 0000-0001-8716-4769
1980’lerde Avrupa’da başlayıp, 2000’li yıllarda yoğun olarak hissedilen popülist siyaset ögeleri, demokrasi kavramının ve ilkelerinin önemini yitirmesine yol açmaktadır. Hükümetler tarafından uygulanan popülist politikalar demokratik olarak algılanabilmekte ve demokrasi kusurlu bir hale gelebilmektedir. Demokrasinin sürekli sekteye uğra(tıl)dığı, henüz sivil toplum alanının oluşamadığı ülkelerde popülist siyaset, demokrasinin gerekliliklerine zarar vermektedir. Demokrasinin boşluk ve çatışmalarından yararlanarak tıpkı onun gibi görünen popülizmin ortaya çıkması modern dönemin kaçınılmaz bir sonucu olmuştur. Bu çalışma da demokrasinin bir gereğiymiş gibi ortaya koyulan uygulama veya söylemlerin, aslında popülist siyaset mantığını hakim kıldığı ve demokrasinin yerleşikleşmesini güçleştirip kusurlu hale getirdiği ortaya koyulmaya çalışılmış ve bir karşılaştırma yapılarak çözüm önerileri sunulmuştur.